Dünya geneline baktığımız zaman insanların
hayatlarının belirli bir bölümü yolda geçiyor.Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu
büyük şehirlerde trafik sıkışıklığı ciddi problem olarak karşımıza çıkmakta.Bu
durumun yan etkileri de saldırganlık,çabuk sinirlenme,bazı durumlarda trafik
kurallarını ihlal edebilme şeklinde ortaya çıkabiliyor.Mümkün olan en kısa
sürede ulaşılmak istenen yere varmak arzusu cezbedici niteliği ile birlikte
zihinde yer ediniyor.Olumsuz yönlerin trafikte daha rahat ortaya çıkmasının
temel sebebi,kişilerin sosyal yaşamlarında çevre etkenler tarafından maruz
bırakıldığı iletiler.Kullandığı arabayı hükmettiği nesne olarak gören
kişi,bilinçaltına itilen davranışların dışa vurulmasını kolay hale
getirebiliyor.
Ülkemizde trafik kazalarının en sık gerçekleştiği
dönem,bayram tatillerinin öncesi ve sonrasında.Araç sayısının artması kaza
riskini de doğru orantılı biçimde etkiliyor.Sürücülerdeki trafik bilgi ve
kurallarının eksik olması,hız arzusu,araçların donanımlarında meydana gelen
arıza,muayene eksikliği de kazaların diğer sebeplerinden.Emniyet kemeri takmak
kimilerine göre ayıp davranış olarak nitelenebiliyor.Böylece kendilerini
kandırmış olmakla kalmayıp can güvenliğini de riske atıyorlar.Araçlarla uyum
sağlaması bile gösteriş veya başka bir sebeple takılan ekstra donanımlar da
tehlike yaratmanın yanı sıra ses kirliliğine de yol açıyor.
Ambulans,itfaiye,polis arabası gibi acil görev nedeniyle önceliği bulunan
araçlar trafikte belirdiğinde açtıkları koridordan hızlıca devam etme ümidi
taşıyan sürücüler,fırsatı kaçırmamak adına şeritlerde karışıklık oluşturabiliyorlar.
Tüm bunların sonucunda can kayıpları başta olmak
üzere araçta maddi zarar,vakit kaybı,hapis ve para cezası gibi sonuçlar
kaçınılmaz oluyor.İnsanın kendi eliyle sebep olduğu vaziyet,kaçınılmaz şekilde
kendisini etkiliyor.
e.a.
Yorumlar
Yorum Gönder