GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KOMŞULUK İLİŞKİLERİ






Filmlerde tanıklık ettiğimiz,dedelerimizden,ninelerimizden duymaya alışık olduğumuz o sıcak,içten komşuluk ilişkileri artık eskide kalmış gibi görünüyor.Önceleri,komşular adeta aileden biri olarak görülmekteydi.Sıkıntı yaşayan,evinde herhangi bir ihtiyacı ortaya çıkanın yardımına yeri geldiğinde akrabasından bile önce komşusu koşardı.Yapılan yemeklerden,tatlılardan komşuya da ikram edilirdi.Haber vermeye gerek kalmadan akşam oturmasına gelen komşular normal karşılanırdı.Duruma göre komşunun çocuğuna belirli zaman süresince bakılırdı.Acil olarak bir yere ulaşma gereği ortaya çıktığında komşunun kapısı çalınırdı.Muhite yeni taşınmış olan komşuyla yakından ilgilenilir ,kolilerinin açılmasına,eşyalarının yerleştirilmesine yardım edilir,sonra da bir güzel ziyafet verilirdi."Komşuda pişer,bize de düşer","Komşu,komşunun külüne muhtaçtır" sözleri samimi duyguların yansımasıdır.

2000'li yıllarla birlikte içinde bulunulan dönemin iletişim çağı olarak adlandırılması birçok kişinin ortak görüşüdür.İletişim kanallarının giderek artması,zaman ve mekan farketmeksizin yüksek kalitede hizmet sunması haberleşme sektörünü daha üst noktaya taşıdı. Anlık olarak Dünya'daki bütün gelişmelerden haberdar olabilmenin yanı sıra farklı noktalardan canlı bağlantılar gerçekleştirebilmek de mümkün hale gelmiştir.Peki Dünya'yı avucunun içinde hissedebilen bireyler,aynı apartmanı paylaştığı komşusunu ne kadar tanımaktadır şeklinde soru sormak yerinde olacaktır.


"Ev alma,komşu al" demiş atalarımız.İlk duyulduğunda saçma gelebilir,'devir çoktan değişti,mülk sahibi olmak her şeyden öncedir' diyenler de olabilir,fazla şaşırmamak lazım.Belki de onlar sahip olduğu tapu kağıtlarını evladı olarak gören kişilerdir.Ya da evinin soğuk duvarları arasında bağlantı kurduğu sanal Dünya'nın içinde kaybolmuş ,insan yüzü görmeye çekinen bireyler olarak da tanımlanabilir.Bunun ortaya çıkmasında çalışmaya bağlı olarak evde geçirilen sürenin azlığı,diğer insanlara karşı güvensizlik hali veya komşusunun başarısı,dış görünüşü,maddi durumuna bağlı kıskançlık gibi sebepleri sayabiliriz.Asansörde denk geldiği komşusuna karşı bir kelimelik 'merhaba'  söylemini bile zorlukla dile dökebilen kişiler bulunmakta.Hatta öyle ki,komşusuyla karşılaşmamak adına onun apartmandan çıkmasını veya dairesine girmesini bekleyenler de var.Uzun zamandır aynı apartmanda yaşadığı komşusunu dışarıda görünce tanıyamamak da ayrı bir trajedidir.Tabii bu sıkıntılar,en sık göç alan büyük ve kalabalık şehirlerde yaşanmaktadır.

Komşuluğun zorunluluktan kaynaklanmadığı anlaşılmalı,çıkar ilişkisi olarak görülmemelidir.Hiç değilse daha fazla deformasyona uğramaması adına...

e.a.

Yorumlar

Yorum Gönder