Yılı meydana getiren,daha doğrusu bizlere meydana
getirdiği diye söylenen 365 günlük bir döngünün daha sonuna gelmiş
bulunmaktayız.Ortalama insan ömrünün 75-80 olduğu düşünülürse bir yılın bu sayıya oranla
çok ufak bir yer teşkil ettiğini söyleyebiliriz.Fakat bu bir yıllık zaman
dilimi bile insan yaşamının özetini çıkarabilmek için yeterli olabilir. İnsanoğlu,her
yıl içerisinde sevinçlerini ,umutlarını ,hüzünlerini yaşar,etkisi fazla olanlarını da hafızasının
çekmecelerine yerleştirir.Çünkü ne zaman geçmişi aklına gelse anılarına
dokunacak kadar yakınında bulmak ister.
Biyolojik ve fiziksel olarak yaşlanmayı durdurmak
olanak dışı,bu yüzdendir ki zamanın kıymetini ve değerini anlamak gerekiyor.Bir insanın yaşamak
istemeyeceği duyguların başında pişmanlık gelir.Geleceğe bakabilmesini,sağlıklı
düşünebilmesini engelleyebildiği gibi,insanı içten içe kemirir.Şu söz belki de
bunun için söylenmiş olabilir : "Her şeyi zaman varken yapmak
gerek .Geciktirilmiş sözler,askıya alınmış hayaller,ertelenmiş
itiraflar, gerçekleştirilmeyen buluşmalar .Bir gün hepsi size pişmanlık olarak
geri dönmeden önce,henüz vakit varken..."
Yeni bir yıla başlarken herkes,son yılın
muhasebesini yaparak,deneyimlerini göz önünde bulundurarak kendisi ve
sevdikleri için temennilerde bulunur.Her yıl,kendinden sonraki yıla adeta
zincirle bağlanmış gibidir.Olağanüstü olaylar yaşanmadığı sürece,insan
öncelikle mevcut koşullarını korumak,sonrasında da yeni şeyler katabilmeyi ister.
Aktör veya figüran olarak role sahip olduğumuz hayatlarımızın
bir yılı daha sona eriyor,yeni yıl başlıyor.Ağ tutmuş,soğuk ve zoraki yazılmış
olan yılbaşı mesajlarınızı okuduysanız,artık 10'dan geriye saymaya
başlayabilirsiniz...
e.a.
Yorumlar
Yorum Gönder