90'lar...Dünya'da geleceği etkileyecek birçok
siyasi olayın yaşandığı,80'li yıllarda başlayan dönüşümün ve bunun sonuçlarının
hissedilir şekilde yaşanmaya devam ettiği,ekonomik düzenin yeni bir boyuta
taşındığı,teknolojinin henüz insan hayatını egemenlik altına almadığı yıllar...
Bunların yanında bireylerin istekleri,ihtiyaçları ve hayata bakışları da olmak
üzere günümüze göre derin farklılıklar barındıran 90'lı yıllarda çocukluğunu
geçirmiş olanlardan biri de benim.
O yıllarda bir çocuğun okul dışında en çok vakit
geçirdiği alan sokaklardır.Kimisi misket,top veya yeni oyuncaklarıyla
oynayarak,kimisi bakkaldan aldığı cipsleri,şekerleri Capri-Sun içeceği ile
birlikte atıştırırken, sohbet ederek,kimisi de bisikletleriyle turlarken dikkat
çekmiştir. Televizyondaki çizgi filmler dört gözle
beklenmiştir.Tsubasa,Jetgiller,Taş Devri,Şirinler başlıcaları
arasındadır.Bunların yanında aileyle birlikte izlenen yerli diziler de ayrı bir
keyif olmuştur.Atariler,adeta televizyonun bir aksesuarı olmuş,kasetlerini gözü
gibi sakınan çocuklar yavaş yavaş sorumluluk sahibi olmaya başlamıştır.
Kolları
süslemiş olan Casio saatler en dikkat çeken aksesuarlar arasındadır.Su
tabancaları ile su savaşı yapmamış olan hiç kimse kalmamıştır herhalde.Futbolcu
kartları ve tasoları biriktirmek ,arkadaşlar arasında değiştirmek moda
durumundaydı.Walkmanler,müzik sevdalısı küçük bedenlerin vazgeçilmezi olmuştur.Ev
telefonundan masal,hikaye dinlemek kimileri için hobi görülüyordu.Pazardan
aldığı boncuklu oyuncak silahla atış yaptıktan sonra boncukları bulmaya
çalışmak,vazife halini almıştır.Okul alışverişi için gidilen kırtasiyede renkli
etiketler,boyalar fazlasıyla cezbetmiştir.Gazetelerin dağıttığı maketleri
kesebilmek adına bir makas hep yakınlarda tutulmuştur.Fırınlarda sıcak pide
için kuyruğa girmek de ufaklıkların vazifeleri arasındaydı.Geleceğin
mimarları,inşaat mühendisleri için logodan veya kanepenin,koltuğun minderleriyle
ev tasarlamak son derece keyifli olmuştur.Bu aktivitelerin bir kısmı yok
olmuş,bir kısmı da şekil değiştirerek bugünlere gelmiştir.
Hani her yaşın farklı bir güzelliği vardır derler
ya,kısmen yanlış bu söz çünkü çocukluk yıllarının tadı başka.Hayat
mücadelesinin henüz başlamadığı,stresin olmadığı o dönemi özlememek mümkün
değil...
e.a.
Yorumlar
Yorum Gönder