Euro 2016'da dün sona eren grup
karşılaşmaları,aynı zamanda A Milli Takım'ın da Fransa macerasını noktaladı.Üst
üste 2 mağlubiyetin ardından Çek Cumhuriyeti'ni yenmek,6 gruptaki üçüncülerden
en iyi 4 tanesi arasına girme umudunu doğurmuştu.Fakat Portekiz'in
yenilmemesi,İrlanda'nın da yedek ağırlıklı İtalya'yı mağlup etmesiyle
Arnavutluk'la beraber averaj sebebiyle üst tura adını yazdıramayan grup
üçüncüleri kaderini paylaştık.Peki gruptan çıkamayışın sebepleri nelerdi? Bunu
saha içi ve saha dışı faktörler olarak iki başlıkta ele alabiliriz.
Gruptaki rakiplerimizden Hırvatistan ve İspanya'ya
baktığımız zaman birçok benzerlik taşıdıklarını söyleyebiliriz.Topa hakim
olmayı seven,pas oyununu uygulayabilecek oyunculardan oluşan,kontrollü hücum ve
defans ahengini yakalamış,bloklar arası mesafeyi kısa tutan,koşu mesafesinde
yüksek sayılara ulaşabilen takımlar olarak göze çarpmaktadırlar.A Milli
Takım'ın eleştirdiğim yanlarından biri,rakibe göre değişen taktiksel anlayışın
ve oyuncu tercihlerinin olmamasıdır.Hazırlık maçında Slovenya'ya karşı
oynamakla,büyük turnuvada,ciddi atmosferde İspanya,Hırvatistan gibi Avrupa'nın
kalburüstü temsilcileriyle karşılaşmak farklı hamleleri beraberinde getirmek
zorundadır.Türk futbol takımlarının topsuz oyunu yeterince becerememesi,birçok
kişi tarafından kabul edilen bir gerçektir.Bu,olumsuz özellik ne yazık ki ilk
iki maçta da gün yüzüne çıktı.Önde pres yapmayıp,oyunu rahatça kurmalarına izin
verdiğimiz İspanya ve Hırvatistan,rakibi karşılama mesafesini kısa tutmamızı da
iyi değerlendirdi.İspanya'da Iniesta,Hırvatistan'da Modric gibi iki tane formda
birinci sınıf oyun kurucu orta sahanın direksiyona geçmesi bizim açımızdan
handikap yarattı.İlk 11'imizde yer alan kimi oyuncuların sezon içinde ve
sonunda sakatlıklar yaşaması,formsuzluk gibi nedenler de gücümüzü zayıflattı.Hırvatistan
maçında yenik durumda düştükten sonra oyun üstünlüğünü ele alamamak,hücumdaki
yetersizlik,reaksiyon gösterilmemesi kamuoyunda geniş tepki aldı.
İspanya maçında da aynı sıkıntıların devam etmesi,üstüne
oyun disiplininden erken kopmamız farklı mağlubiyeti ortaya çıkardı.Çek
Cumhuriyeti maçında kadroda 2-3 değişiklik,oynama isteğinin gelmesi,hücumdaki
varyasyonlar galibiyeti getirdi fakat gruptan çıkmak için yeterli olmadı.Elemelerden
en iyi 3. kontenjanıyla dahil olduğumuz EURO 2016'da en kötü iki 3. den biri
olunca defter kapandı.
Turnuvanın başlangıcından sonra ortaya atılan ve
sonrasında doğrulanan Milli Takım kampındaki huzursuzluklar sıkça konuşuldu.Yüzbinlerce,milyonlarca
euro kazanıp,Milli Takım forması altında 150 bin euro'luk prim farkının dert
edildiği,iki maçta sahada ruh gibi gezinen oyunculara tanık olduk.Fatih Terim Çek
Cumhuriyeti maçından sonra verdiği demeçte,sıkıntıların maç sabahı çözüldüğünü
söyledi fakat bu olay 2 maçın pas geçilmesine,daha da mühimi turnuvaya erken
veda edilmesine neden oldu.Ülkece yüzümüzün gülmesine çok ihtiyacımız olan bir
dönemde ne yazık ki ay yıldızlı forma altında bahsi geçmemesi gereken şeylerin
ön plana çıkması derinden yaraladı.
Bizi son derece yakından ilgilendiren maçta sahaya yedek ağırlıklı
çıkan İtalya'nın,85.dakikada yediği golle İrlanda'ya kaybetmesi ve İrlanda'nın bizim yerimize en iyi grup 3.leri arasına dahil olması soğuk duş
etkisi yarattı.İtalya'nın teknik direktörü Antonio Conte'nin 2013'te
Juventus'un hocasıyken Galatasaray'a Şampiyonlar Ligi'nde yenilerek elenmesinin
acısını böyle çıkardığını söyleyenler de var.Fakat hiçbir şey mevcut durumu
değiştirmiyor.Turnuvadaki sloganımız 'Biz Bitti Demeden Bitmez' idi.Ancak
Islambek Kuat'ın başlattığı yolculuğu,Robbie Brady sonlandırdı. Kim bilir belki
de o İrlandalı turistin ahını almayacaktık.
e.a.


Yorumlar
Yorum Gönder